Gülfeza
Doğanın Ritimleri Arasında Bir Aşk Hikayesi
Abdurrahman Seyhan
Mardin doğumlu yazar,öğretmen,editör ve doğa tutkunu
"Sevginin en güzeli de emekle kazanmış sevgiydi."
"Aşk gözü kör eder, alışkanlık düşünceyi hapseder."
"Sevgi ne kadar güçlüyse vereceği hasar da o kadar büyük olur."
Kitap İncelemesi: "Gülfeza"
"Gülfeza", okuyucuyu Anadolu'nun derinliklerine, doğanın ve insanın iç içe geçtiği bir dünyaya götüren etkileyici bir hikaye. Yazar, doğayı ve insan duygularını o kadar güzel harmanlamış ki, her satırda kendinizi hikayenin içinde buluyorsunuz.
Tema ve İşleyiş
Hikaye, Gülfeza ve Ali'nin çocuk sahibi olma arzusu etrafında şekilleniyor. Bu arzu, fiziksel bir istekten çok toplumsal baskılar, inanç ve umut gibi derin duygularla iç içe. Doğa adeta bir karakter gibi; sisli dağlar, yağmurlu günler ve vadiler karakterlerin iç dünyalarını yansıtıyor.
Karakterler
Gülfeza'nın çocuk özlemi hem fiziksel hem ruhsal bir mücadeleye dönüşüyor. Ali'nin sevgi ve sadakati ise ilişkinin dokunaklı yanını oluşturuyor. Aralarındaki fedakarlık ve sabır okuyucuda derin izler bırakıyor.
Anlatım ve Dil
Şiirsel bir dille ilerleyen hikayede doğa tasvirleri adeta resmediliyor. Metaforlar ve imgelerle zenginleştirilmiş anlatım, okuyucuyu atmosfere tamamen çekmeyi başarıyor.
Duygusal Derinlik
Umut ve hayal kırıklıklarının dansı, okuyucuyu içsel bir yolculuğa çıkarıyor. Gülfeza'nın toplumsal baskılarla mücadelesi ve Ali'nin koruma içgüdüsü, hikayeye insani bir boyut katıyor.
Sonuç
Sadece bir çocuk özlemi hikayesi değil, insanın doğayla ve kendisiyle ilişkisini sorgulatan derin bir eser. Doğa severler ve insan psikolojisine ilgi duyanlar için unutulmaz bir okuma deneyimi vaat ediyor.
